2014 Performans Ölçme Klavuzu

<DIV class=separator style="CLEAR: both; TEXT-ALIGN: center"><A style="CLEAR: left; FLOAT: left; MARGIN-BOTTOM: 1em; MARGIN-RIGHT: 1em; cssfloat: left" href="http://4.bp.blogspot.com/_8nDQbcu1zl0/TO-RORFe-QI/AAAAAAAAAIU/j0s8UmWcIDc/s1600/imagesCAOVG6DY%255B1%255D.jpg" imageanchor="1"><img border="0" ox="true" src="http://4.bp.blogspot.com/_8nDQbcu1zl0/TO-RORFe-QI/AAAAAAAAAIU/j0s8UmWcIDc/s1600/imagesCAOVG6DY%255B1%255D.jpg"></A></DIV>İşsizlik hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde karşılaşılan önemli problemlerden biri olmaya devam etmektedir. Büyük firmalar, şirketler ve kurumlar eleman alırken bireylerin performanslarını ölçen, bireylerin sistem üzerinde kontrolünü hesaplayan ve çalışanların yüksek donanımlı olmalarını ön planda tutan bir değerlendirme yaparak çalışanlarını seçmektedirler. Bir çalışanın başarı ölçeği de diyebileceğimiz performans değerlendirme terimleri aşağıda açıklamalarıyla yer almaktadır….. <BR><BR><BR><SPAN style="COLOR: purple"><STRONG><EM>MOTİVASYONU YÜKSEK</EM></STRONG></SPAN><BR>Sazan gibi her şeye atlayan, bilumum angarya yüklenebilen şahsiyet..<BR><BR><SPAN style="COLOR: purple"><STRONG><EM>ETKİLİ SUNUŞ TEKNİĞİNE SAHİP</EM></STRONG></SPAN><BR>Ortalamanın üzerinde güzel/yakışıklı kişi; cillop gibi..<BR><A name=more></A><BR><BR><SPAN style="COLOR: purple"><STRONG><EM>ZAMANI İYİ KULLANABİLEN</EM></STRONG></SPAN><BR>Müdürün ruhu bile duymadan, mesai saatleri içinde kahve içip fal baktıran, internette gezip soliteire oynayan, icabında kuaföre gidip saç baş bile yaptıran yaratıcı, neşeli, eğlenceli kişilik. Ha bi de saat 5 oldu mu bi dakika bile durmaz ve çıkar gider bu tipler..<BR><BR><SPAN style="COLOR: purple"><STRONG><EM>İŞİ HER ZAMAN BİRİNCİ ÖNCELİKLİ</EM></STRONG></SPAN><BR>Flört bulamayacak kadar tipsiz(çirkin)..<BR><BR><STRONG><SPAN style="COLOR: purple"><EM>BAĞIMSIZ ÇALIŞABİLİR</EM></SPAN></STRONG><BR>Kimse tam olarak ne iş yaptığını bilmez..<BR><BR><SPAN style="COLOR: purple"><STRONG><EM>SÜRATLİ DÜŞÜNEBİLİR</EM></STRONG></SPAN><BR>İyi bahaneler uydurur..<BR><BR><SPAN style="COLOR: purple"><STRONG><EM>DİKKATLİCE DÜŞÜNÜR</EM></STRONG></SPAN><BR>Kararsız, karar verme yetisine sahip değil..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">MANTIĞINI İYİ KULLANABİLEN</SPAN></EM></STRONG><BR>İşi başkasına yaptırır..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">BEDEN DİLİNİ KULLANABİLEN</SPAN></EM></STRONG><BR>‘Bi su alabilir miyim’ derken bile kaşı gözü oynayan sakat kişilik, ne yapacağı belli olmaz..<BR><BR><SPAN style="COLOR: purple"><STRONG><EM>PROBLEM ÇÖZME YETENEĞİ OLAN</EM></STRONG></SPAN><BR>Havuz Problemi çözerek büyümüş olduğundan her konuda çözecek bir problem arayan, rahatsız mizaçlı kolej talebesi; problem çözebiliyorsa, problemde çıkarabilir. Dikkatle izlenmesi lazım gelir..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">TAKIM ÇALIŞMASINA YATKIN</SPAN></EM></STRONG><BR>İki eliyle bi işi doğrultamayan, lakin kalabalığın arasında kaynamayı becerebilen ve iş yapıyo imajı çizebilen, çakal..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">STRESLE BAŞA ÇIKABİLEN</SPAN></EM></STRONG><BR>Dünya yansa umurunda olmayan rahat kişilik, gevşeklikte ve lakayitlikte sınır tanımayan..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">DIŞARIYA AÇIK BİR KİŞİLİĞE SAHİP</SPAN></EM></STRONG><BR>Sürekli ofis dışında, arazi..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">İYİ İLETİŞİM BECERİLERİNE SAHİP</SPAN></EM></STRONG><BR>Sürekli telefonla konuşur..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">DEĞİŞİME AÇIK</SPAN></EM></STRONG><BR>Yalaka, bukalemun, fırıldak kişilik..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">KOÇ’LUK YAPABİLİR</SPAN></EM></STRONG><BR>Ara gaz verip çalışanları fazla mesaisiz çalışmaya ikna edebilen hin oğlu hin..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">SADIK VE GÜVENİLİR</SPAN></EM></STRONG><BR>Başka yerde iş bulamamıştır..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">UYUMLU</SPAN></EM></STRONG><BR>Suya sabuna dokunmayan, etliye sütlüye karışmayan silik kişican, TRT’nin beraber ve solo şarkılar korosunda 30 yıl soloya çıkmadan durabilir, otistikte olabilir..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">ORTALAMA BİR ELEMAN</SPAN></EM></STRONG><BR>Kafası pek basmaz..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">ÜSTÜN NİTELİKLERE SAHİP</SPAN></EM></STRONG><BR>Şimdiye kadar önemli bir hata yapmadı çünkü sorumluluk almadı..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">LİDERLİK YETENEĞİNE SAHİP</SPAN></EM></STRONG><BR>Uzun boyludur veya bağıra çağıra konuşur..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">SOSYAL HAYATTA AKTİF</SPAN></EM></STRONG><BR>Sürekli kafa çeker..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">NEŞELİ SEMPATİK</SPAN></EM></STRONG><BR>Belden aşağı pek çok fıkra bilen..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">KARİYERİNE ÇOK ÖNEM VEREN</SPAN></EM></STRONG><BR>Adamı arkadan bıçaklayabilir..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">ETKİLİ SATIŞ BECERİLERİNE SAHİP</SPAN></EM></STRONG><BR>Ağzından girip burnundan çıkarak müşterileri kandırabilen tilki şahsiyet, her şeyi hatta sizi de satabilir..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">TEMSİL YETENEĞİ OLAN</SPAN></EM></STRONG><BR>Her toplantıda basına demeç veriyormuşçasına havalara giren, kendini bi şey sanan kişilik..<BR><BR><STRONG><EM><SPAN style="COLOR: purple">MÜŞTERİ ODAKLI</SPAN></EM></STRONG><BR>Şirkete karşı müşterilerle ittifak yapan hain tip; brüts..<BR><BR><SPAN style="FONT-SIZE: xx-small">alıntıdır</SPAN><img height="1" src="http://feeds.feedburner.com/~r/BilimVeTeknolojiMeraklilarina/~4/2Tn5-NzwX6c" width="1">

2014 Performans Ölçme Klavuzu

İşsizlik hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde karşılaşılan önemli problemlerden biri olmaya devam etmektedir. Büyük firmalar, şirke...

Devamı »

NİHAYET (İzinsiz mail, SMS frenlenecek )

<DIV class=separator style="CLEAR: both; TEXT-ALIGN: center"><A style="CLEAR: left; FLOAT: left; MARGIN-BOTTOM: 1em; MARGIN-RIGHT: 1em; cssfloat: left" href="http://1.bp.blogspot.com/_8nDQbcu1zl0/TO0YAjvg59I/AAAAAAAAAIQ/s3pjBSmpGh8/s1600/imagesCAAJWGPO.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="198" ox="true" src="http://1.bp.blogspot.com/_8nDQbcu1zl0/TO0YAjvg59I/AAAAAAAAAIQ/s3pjBSmpGh8/s200/imagesCAAJWGPO.jpg" width="200"></A></DIV>Bakanlar Kurulu’nda önceki gün kabul edilen 16 maddelik Elektronik Ticaret Kanun Tasarısı’nda, “istek dışı” haberleşme yasaklanıp, 10 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası getirilirken, indirim, hediye, promosyon ve yarışmalara da çeki düzen verildi. Adalet Bakanlığı’nca, “AB Elektronik Ticaret Direktifi’ne” uyum sağlanması amacıyla hazırlanan “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı” önümüzdeki günlerde Meclis’e sevk edilecek.<BR><A name=more></A><BR>Elektronik ticaretle ilgili tasarıda ise tüketiciyi istenmeyen postalardan kurtarıp, kandırılmasını önlemeyi hedefleyen düzenlemeler yapıldı. Tasarıda, özetle şunlar yer alıyor: <BR><BR>Ticari iletişimde, indirim, hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların bu niteliği açıkça belirtilecek. Bunlara katılımın ve faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilecek. Şartlar açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olacak. Bu koşullara uymayana, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2 bin liradan 15 bin liraya kadar idari cezası verebilecek.<BR><BR>Abone ve kullanıcılara artık önceden izin alınmadan, doğrudan pazarlama, siyasi propaganda veya cinsel içerikli SMS ve e-mail atılamayacak. İzinsiz atılan istenmeyen elektronik posta nedeniyle sorumlulara Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca, 10 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası kesilecek.<BR><BR>Tasarıyla, Elektronik Haberleşme Kanunu’nun ilgili iki maddesi değiştirildi. Mevcut Elektronik Ticaret Kanunu’nun “abonelik sözleşmelerini” düzenleyen 50. maddesinde, “izin şartı” yok. Sadece “İstek dışı” haberleşme halinde, abone ve kullanıcılara gelen her bir mesajı bundan sonrası için “almayı reddetme hakkının” kolay bir yolla ve ücretsiz olarak sağlanması öngörülüyor. AB mevzuatı ile uyum sağlandı ve bu tip “istek dışı” haberleşmeyi abonenin her bir mesaj için “reddi” yerine “önceden izni” şartı getirildi.<BR><BR><SPAN style="FONT-SIZE: xx-small">Kaynak:hürriyet.com</SPAN><img height="1" src="http://feeds.feedburner.com/~r/BilimVeTeknolojiMeraklilarina/~4/fJNl2-mCEoY" width="1">

NİHAYET (İzinsiz mail, SMS frenlenecek )

Bakanlar Kurulu’nda önceki gün kabul edilen 16 maddelik Elektronik Ticaret Kanun Tasarısı’nda, “istek dışı” haberleşme yasaklanıp, 10 bin li...

Devamı »

ZEKA SONRADAN GELİŞTİRİLEBİLİR Mİ??

<DIV style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none"><A style="CLEAR: left; FLOAT: left; MARGIN-BOTTOM: 1em; MARGIN-RIGHT: 1em; cssfloat: right" href="http://3.bp.blogspot.com/-h831P_21ZC4/TiaxwmQH76I/AAAAAAAAAJA/Xd2vrhxEJP0/s1600/imagesCAXPTZZX.jpg" imageanchor="1"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-h831P_21ZC4/TiaxwmQH76I/AAAAAAAAAJA/Xd2vrhxEJP0/s1600/imagesCAXPTZZX.jpg"></A>Einstein'ın zekasının sadece %20'sini kullanarak büyük düşüncelere ulaştığını göz önüne alırsak zeka kadar, zekanın kullanımının da önemli olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü zeka testleri tam olarak çocuğumuzun zekasını göstermeyebilir. Yani zeka testlerinde düşük skorlara sahip olan çocuğumuzu alıp zekasını geliştirecek yönde çalıştırır, bolca zeka testleri çözdürür, düşünceye sevk eden tartışmalar yapar, gelmiş geçmiş bilim adamlarının başarıya ulaştığı yollardan götürür, zihin becerileri ile el becerilerini birlikte geliştiren oyunlar oynatır, öğrenmeyi sevdirip merak duygusunu uyandırıp araştırmaya sevk edersek bir sene sonra aynı testi yaptığımızda çocuğumuzun zeka testinden aldığı puanların yüksek olduğunu görürüz.</DIV><A name=more></A><br /><DIV class=separator style="CLEAR: both; TEXT-ALIGN: center"><BR></DIV><BR>Zeka, geliştirilebilinen hatta geliştirilmesi gereken bir yetenektir. Zekası yüksek çocukların genel özelliklerine baktığımızda çok erken yaşlardan itibaren öğrenmeye ilgi duyan, çabuk konuşan, çabuk yürüyen, hızlı algılayan ama algıladığı oranda çabuk sıkılan çocuklar olduğunu görmekteyiz. Bu çocuklar zekalarını yeşertecek ortamda olduklarında kapasite kullanımları artmakta ve çok büyük başarılara ulaşmaktadır.<BR><BR><br /><DIV style="BORDER-RIGHT: medium none; BORDER-TOP: medium none; BORDER-LEFT: medium none; BORDER-BOTTOM: medium none">Başarı için tek başına zeka yeterli değildir. Mozart, Picasso, Mikelanj, Steven Hawking gibi farklı dallarda deha diye nitelendirdiğimiz ve yaptıklarına akıl erdiremediğimiz insanlar bu </DIV>başarılarını yakalarken hedefledikleri alanda uzun yıllar gayret göstermiş olduklarıdır.<A style="CLEAR: right; FLOAT: right; MARGIN-BOTTOM: 1em; MARGIN-LEFT: 1em; cssfloat: right" href="http://2.bp.blogspot.com/-QAxm5jtJjiE/TiaxvBAV_OI/AAAAAAAAAI8/0f4eCBs5EG0/s1600/imagesCA9FLT9H.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/-QAxm5jtJjiE/TiaxvBAV_OI/AAAAAAAAAI8/0f4eCBs5EG0/s200/imagesCA9FLT9H.jpg" width="200"></A><BR><BR>Küçükken ne kadar deha olursa olsun bir insan başarmak istediği konuda insan üstü bir çaba göstermedikçe bu başarıya ulaşamamaktadır. Dünya tenis sıralamalarında yeri senelerdir ilk 3'ten aşağı düşmeyen Federer'i ele alalım. İyi bir tenis eğitimi alıp bunun yanında çalışmalarını sürdürmese ne kadar yetenekli olursa olsun geldiği yerlerde olması mümkün olmayacaktı.<BR><BR>Yüksek zeka sadece çocukların işini kolaylaştıran bir yetenektir ancak unutmayalım ki zekamızı belirleyecek ve onun artışına katkıda bulunacak kocaman atıl bir beyin kapasitemiz var . Bu kapasiteyi bile iyi kullanabilsek o zaman yapabileceklerimizin boyutları çok daha büyük oranlara çıkacaktır.<BR><BR>Bu nedenle çocuklarımızın zihinsel yeteneklerini açığa çıkaracak, onların bu zihinsel kapasitelerini kullanacak yönde faaliyetlere yönlendirmeli, televizyon ve bilgisayarın onların beynini köreltmesine izin vermemeliyiz. Tabii ki televizyon ve bilgisayar tamamen kaldırılmamalı ama onların zihinsel kapasitelerini arttıracak zeka <A style="CLEAR: left; FLOAT: left; MARGIN-BOTTOM: 1em; MARGIN-RIGHT: 1em; cssfloat: left" href="http://3.bp.blogspot.com/-xz4hDDfpgh4/TiaxyF5vt5I/AAAAAAAAAJE/LiXC1JZbzFI/s1600/imagesCA44SF78.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="200" src="http://3.bp.blogspot.com/-xz4hDDfpgh4/TiaxyF5vt5I/AAAAAAAAAJE/LiXC1JZbzFI/s200/imagesCA44SF78.jpg" width="189"></A>oyunlarına, el becerilerini arttıracak etkinliklere, bedensel gelişimlerini arttırmak için spora yönlendirmeli, sık sık onların düşünce becerilerini geliştirecek konular ortaya atıp tartışmalarını ve çok yönlü düşünmelerini sağlamalıyız. Bunu yaparken kaçınılması gereken tek şey söyledikleri ve yaptıklarını "aptalca" olarak nitelendirmemek, bize en saçma gelen fikirlerine bile yargılamadan yaklaşmamaktır.<BR><BR>Ders başarıları için nasıl okula gidiyor, özel öğretmenden ve dershanelerden dersleri konusunda yardım alıyorsak aynı şekilde zihinsel gelişimleri için eğitimcilerden, psikolog ve psikiyatristlerden yardım almalı onların bu alandaki bilgi ve tecrübelerinden faydalanmalıyız. Onların kişisel gelişimlerinin el yordamıyla ulaşabilme çabalarının çok daha ötesinde önemli olduğunu unutmamalıyız.<BR><BR><SPAN style="FONT-SIZE: xx-small">kaynak: hürriyet.com</SPAN><img height="1" src="http://feeds.feedburner.com/~r/BilimVeTeknolojiMeraklilarina/~4/ZFBfyonL49Q" width="1">

ZEKA SONRADAN GELİŞTİRİLEBİLİR Mİ??

Einstein'ın zekasının sadece %20'sini kullanarak büyük düşüncelere ulaştığını göz önüne alırsak zeka kadar, zekanın kullanımının da ...

Devamı »

Facebook'ta bu kişileri eklemeyin!

<DIV class=separator style="CLEAR: both; TEXT-ALIGN: center"><A style="CLEAR: left; FLOAT: left; MARGIN-BOTTOM: 1em; MARGIN-RIGHT: 1em; cssfloat: left" href="http://3.bp.blogspot.com/_8nDQbcu1zl0/TRG_I8ZJK3I/AAAAAAAAAIg/EOHtMsp6nPo/s1600/11%255B1%255D.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="200" n4="true" src="http://3.bp.blogspot.com/_8nDQbcu1zl0/TRG_I8ZJK3I/AAAAAAAAAIg/EOHtMsp6nPo/s200/11%255B1%255D.jpg" width="200"></A></DIV>Facebook her ne kadar bütün dünyayı saran bir ağ haline gelmiş, tanıdığınız hemen herkes orada buluşmuş olsa da, herkesin arkadaşlık teklifini kabul etmek, oradan size gönderilen her davete katılmak zorunda değilsiniz. Bir kere her şeyden önce sosyal ağınızdan çıkarmanız gereken insanlar olduğunu kabul etmelisiniz. Ve bir daha asla Facebook’ta arkadaş olmamanız gereken... <BR><BR>Çünkü herkesle aynı mesafede bir arkadaşlık kuramayacağınız gibi samimi arkadaşlarınız arasında göze batmayan size ait fotoğraflar ve videolar bazıları için ve tabii dolaylı olarak sizin için sorun haline gelebilir. <BR><BR>İşte tüm bu sıkıntıları yaşamamak için Facebook’ta arkadaş olmamanız gereken insan tipileri<BR><BR><STRONG><EM>Anne babanızın arkadaşları</EM></STRONG><BR><BR>Sizi çok küçük yaşlarınızdan beri tanıyan bu arkadaşlar, eski dönemlerinizle ilgili, hoşunuza gitmeyen<BR><A name=more></A> konulardaki yorumları sayesinde sizi yaşıtlarınızın önünde utandırma potansiyelini her zaman taşırlar. Üstelik ailenizin görmesini istemeyeceğiniz fotoğraflarınızı, arkadaşlarının görüp de onlara iletme olasılığı da pek düşük değil doğrusu.<BR><BR><STRONG><EM>Dedikoducu akrabalar</EM></STRONG><BR>Diğer aile bireylerine sizin dedikodunuzu yapabilecek akrabalarla Facebook’ta arkadaş olmayın. Halanızın ya da dayınızın, garip bir tiple birlikte barda çekilmiş fotoğrafınızdan çeşitli yorumlar eşliğinde haberdar olmasını istemezsiniz, değil mi? <BR><BR><STRONG><EM>Tehlikeli yabancılar</EM></STRONG> <BR><BR>Sırf güzelliğinizden ötürü sizinle arkadaş olmak isteyenlere onay vermeyin. Arkadaşlık davetinin yanı sıra profil fotoğrafınızdaki görüntünüz hakkında yorum yapıyor, güzelliğinizi övüyor ve size “potansiyel tehlike” olduğunu hissettiriyorsa, arkadaşlık teklifini görmezden gelin. Aslına bakarsanız, sizinle arkadaş olmak isteyen tüm yabancılardan uzak kalmanız iyi. Ne de olsa yabancı eşittir tehlike.<BR><BR><STRONG><EM>Ortak arkadaşlarınız olan yabancılar</EM></STRONG><BR><BR>Bir ya da birkaç ortak arkadaşınız var diye sizinle arkadaş olmak istemek neden? Facebook, hiç karşılaşmadığınız biriyle arkadaş olmak için bir köprü mü? Tabii ki hayır. Üzgünüz, atılgan ve girişken Facebook insanları! <BR><BR><STRONG><EM>Patronunuz </EM></STRONG><BR>Facebook’ta arkadaş olmamaya en çok dikkat etmeniz gereken kişidir kendisi. Öyle ya, ne de olsa statünüze, çalışmaktan ne kadar yorulduğunuz ya da şirketten şikayetçi olduğunuz bilgisini yazmak isteyebilirsiniz zaman zaman. Veya hasta olduğunuz bahanesiyle işten kaytardığınız bir gün, Facebook’ta adınızın yanına “filanca kafede yiyip için eğleniyor” gibi bir şeyler yazmak tehlike arz edebilir.<BR><BR><STRONG><EM>Hayatı çocuğunun etrafında dönenler</EM></STRONG><BR><BR>Bu tarz Facebook arkadaşları, en sıkıcı kişilerdir. Güncelledikleri durum bilgisi sadece çocuklarıyla ilgili bir şeydir. Sürekli çocuklarının fotoğraflarını yükler ve onlara methiyeler düzerler. Takipçileri olan benzer kişiler de “ayy ne tatlı, şeker şey” benzeri yorumlardan öteye geçmeyerek sıkıcılığın dozunu bir kat daha artırırlar. Bu tarz insanlar adeta bize verilmiş birer ceza, aynı zamanda eğlence kırıcıdırlar. Ne de olsa Facebook bizim için küçük çaplı bir neşe bulma kaynağı, değil mi?<BR><BR><STRONG><EM>İş hayatınızla ilgili kişi</EM></STRONG><BR>Profesyonel çalışma hayatınızda tanıdığınız ve sadece iş konusunda diyalog kurduğunuz biriyle Facebook’ta arkadaş olmak kadar tuhaf bir şey olamaz. Diyelim ki sadece bir kez işinizin düştüğü ve bir daha görme ihtimalinizin çok düşük olduğu bir müşteriniz... Onu ne kadar ilgilendirir ki, sizin bugün kedinizi veterinere götürdüğünüz bilgisi! Ya da sizi ne kadar ilgilendirir ki, ailece gittiği pikniğe ait fotoğraf kareleri..<BR><BR><STRONG><EM>Aşırı uçlardaki politik kişiler</EM></STRONG><BR>Elbette sosyal paylaşım ağları arkadaşlık misyonunun yanı sıra günümüzde birer propaganda aracı haline de geldi. Ancak aşırı uçlardaki politik kişilerin Facebook sayfanızı propaganda web sitelerine giden bir yığın linkle doldurmasını istemezsiniz, değil mi?<BR><BR><STRONG><EM>Okul yıllarında sevmedikleriniz</EM></STRONG><BR><BR>Okul arkadaşlarıyla Facebook’ta arkadaş olmalar bir başlayınca zincir uzuyor ve pek çok eski arkadaştan davet geliyor. Zaman geliyor, o sizi tanısa da siz onu hatırlamıyorsunuz. Ancak bazen öyle bir hatırlıyorsunuz ki... Her şey hafızanızda dipdiri. Hiçbir zaman sevmediğiniz, arkadaş olmadığınız, her hareketiyle sizi sinir eden biri. Şimdi onunla Facebook’ta arkadaş olmak size ne kazandıracak? Bunca yıldan sonra Facebook hatırına yeni bir arkadaşlık mı kuracaksınız? Tabii ki hayır.<BR><BR><STRONG><EM>Küs olduğunuz biri</EM></STRONG><BR>Küslüğünüz belki ta okul yıllarına dayanıyor... Yurttaki oda arkadaşınız... Herhangi bir mesaj yazmadan, özel herhangi bir not göndermeden, sadece bir arkadaşlık daveti ise size ulaştırdığı, 10 yıl sonra affedilmeyi hak etmiyor demektir. İyisi mi, her şey eskisi gibi kalsın.<BR><BR><br /><DIV class=separator style="CLEAR: both; TEXT-ALIGN: center"></DIV><SPAN style="FONT-SIZE: xx-small">Kaynak:internethaber.com</SPAN><img height="1" src="http://feeds.feedburner.com/~r/BilimVeTeknolojiMeraklilarina/~4/ylcY7zcxPmw" width="1">

Facebook'ta bu kişileri eklemeyin!

Facebook her ne kadar bütün dünyayı saran bir ağ haline gelmiş, tanıdığınız hemen herkes orada buluşmuş olsa da, herkesin arkadaşlık teklifi...

Devamı »

Robotik küp Cubli yer çekimine meydan okuyor

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-9JgvA8eWezo/UrrZYDhAYBI/AAAAAAAAGz4/fOlSpmtLytA/s1600/Cubli.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="233" src="http://4.bp.blogspot.com/-9JgvA8eWezo/UrrZYDhAYBI/AAAAAAAAGz4/fOlSpmtLytA/s320/Cubli.jpg" width="320" /></a></div>Zürih’te bulunan Dinamik Sistemler ve Kontroller Enstitüsü’nde çalışan araştırmacılar tarafından oldukça etkileyici hareketler yapan eşsiz bir küp geliştirdiler.Cubli adı verilen bu küp,15×15×15 cm ölçülerinde ve üç yüzünde uzay mekiklerinde yer alanlara benzer reaksiyon çarkları yer alıyor.Yüksek performanslı bu reaksiyon çarkları sayesinde Cubli,hızlı bir şekilde dönerken adeta bir anda durabiliyor.<br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-59nfSVCw3LA/UrrZgovB3mI/AAAAAAAAG0A/Swajo-3ZoUA/s1600/Cubli-640x360.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-59nfSVCw3LA/UrrZgovB3mI/AAAAAAAAG0A/Swajo-3ZoUA/s320/Cubli-640x360.jpg" width="320" /></a></div>Projenin başında yer alan Gajamohan Mohanarajah ve Raffaello D’Andrea,-Cubli’nin zıplama,dengeleme ve kontrollü düşme olmak üzere üç farklı şekilde hareket edebildiğini belirtiyor.<br />Aşağıdaki video izlenebilir <iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="//www.youtube.com/embed/n_6p-1J551Y" width="560"></iframe><br />Daha fazla bilgi için:<a href="http://www.idsc.ethz.ch/Research_DAndrea/Cubli" target="_blank">http://www.idsc.ethz.ch/Research_DAndrea/Cubli</a>

Robotik küp Cubli yer çekimine meydan okuyor

Zürih’te bulunan Dinamik Sistemler ve Kontroller Enstitüsü’nde çalışan araştırmacılar tarafından oldukça etkileyici hareketler yapan eşsiz b...

Devamı »